Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Kardeş Kıskançlığı
Pelin Kuzugüdenli
Öfke, korku ve kaygı, kıskançlık, sevinç insanın doğası gereği hayatın her döneminde yaşanması doğal duygulardır. Çocuk da duygusal gelişim sürecinde bu olumlu ve olumsuz duyguları doğal bir şekilde yaşar. Ancak duyguların yaşanma sıklığı, yoğunluğu, şekli çok önemlidir. Bu da önemli ölçüde çocuğun kişilik özelliklerinin yanı sıra, çevresindeki kişilerin tutum ve davranışlarına bağlıdır.
Kıskançlık, kişinin sevdiğini başkasıyla paylaşamaması ya da sevdiği insanların gözünde değerini, yerini kaybetme endişesinden kaynaklanabilir.
Çocuk için, en çok sevdiği ve sevildiğini hissettiği anne-babasını ve onlardan gelen ilgiyi kardeşiyle paylaşmak zorunda kalmak, kardeşine karşı kıskançlık duygusu yaşamasına neden olabilir. Kardeş kıskançlığı gerçekte doğal bir duygudur ancak bu duygu çok yoğun ve şiddetli bir şekilde yaşanırsa önemli bir problem olarak karşımıza çıkabilir.
Kardeş kıskançlığının belirtileri nelerdir?
Kardeşi olmadan önce tüm ailenin ilgi ve sevgi odağı olan çocuk, kardeşinin gelişi ile birlikte sevgi ve ilgiyi paylaşmak zorunda olduğunu hissedebilir ya da artık eskisi gibi sevilmediğini düşünerek aileden uzaklaşıp içe kapanabilir.
Alt ıslatma, parmak emme gibi davranışlarla önceki gelişim dönemlerine gerileme görülebilir.
Yeme problemleri göstererek ya da kabus gördüklerini, yalnız uyuyamadıklarını veya çişlerinin geldiğini söyleyerek, çeşitli bahanelerle ilgiyi kendi üzerlerine çekmeye çalışabilirler.
Sıklıkla anne-babalarına ‘beni seviyor musunuz?’ ya da ‘hangimizi daha çok seviyorsunuz’ gibi sorular sorabilirler.
Bazı çocuklar, kardeşlerine karşı kıskançlık duygularını açıkça ortaya koyabilir. Kardeşine vurabilir, oyuncaklarını kırabilir, bağırabilir.
Buna karşılık bazı çocuklar, kıskançlık duygularını bastırarak kardeşlerine karşı aşırı sevgi gösterilerinde bulunabilir. Bu davranışlarının temelinde genellikle anne-babanın sevgisini kaybetme ya da tepki alma korkusu vardır.
Evden, anneden ayrılmak istememe görülebilir. Mide bulantısı, baş ağrısı gibi psikosomatik şikayetler de bulunabilir.
Huzursuz, sıkıntılı ve sinirli olabilirler. Çevresindeki kişilere, kendilerine ya da eşyalara yönelik öfke ile birlikte saldırgan davranışlarda bulunabilirler.
Kardeş kıskançlığının nedenleri nelerdir?
Kardeş kıskançlığının derecesi önemli ölçüde, yeni çocuğun doğumu ile birlikte anne-babanın tutumlarındaki değişikliklere, kardeşler arasında yaşananlara yaklaşım tarzlarına bağlıdır.
Kardeş kıskançlığının yoğunluğunu etkileyen bir diğer faktör, kardeşler arasındaki yaş farkıdır. Yaş farkı az olan kardeşler arasında genellikle daha fazla kıskançlık durumu yaşanmaktadır.
Anne-baba ile birlikte çevredeki diğer insanların bazı tutumları da kıskançlık duygularını arttırabilmektedir. Sadece küçük çocuk ile ilgilenilmesi, büyük çocuğa ‘sen artık büyüdün’ gibi ifadelerle ikinci plana itilmiş gibi bir durum yaşatılması, çocukların birbirleriyle kıyaslanması kardeşler arasında daha yoğun bir kıskançlık durumuna neden olabilir.
Bazı çocuklar mizaç özelliklerinden dolayı da daha kıskanç olabilir.
Ailenin cinsiyete dair bir tercihi varsa ve bu durumu çocuklarına yansıtıyorsa, cinsiyete bağlı olarak da çocukta kıskançlık görülebilir.
Aile neler yapabilir?
Kardeşi doğmadan önce, çocuğunuzu bu duruma hazırlayın.
Anne-baba, bir kardeşinin olacağını çocuğa anlayabileceği bir şekilde açıklamalı, ev ortamında bazı geçici değişikliklerin olabileceğini, örneğin eve misafirlerin gelebileceğini, annenin her zamankinden daha yorgun olabileceğini, bazı gereksinimlerinden dolayı bebekle daha fazla vakit geçirmek zorunda kalınacağını ancak zamanla bu durumun düzene gireceğini anlatmalıdır.
Çocuğunuza kardeşi ile ilgili sorumluluklar verin.
Bebeğin giydirilmesine yardım etme, biberonunu getirme gibi bebek ile ilgili bazı işleri kontrollü olarak çocuğa yaptırmak, çocuğun kardeşine daha çabuk alışmasına, onu sahiplenme ve koruma duygularının gelişmesine, sorumluluk alabilmesine yardımcı olabilir.
Çocuğunuz ile nitelikli zaman geçirmeye özen gösterin.
Anne-baba, her çocuğa ayrı zamanlar ayırarak birlikte bireysel etkinliklerde bulunmalıdır. Böylece çocuk özel olduğunu, önemsendiğini, ailesinin sevgi ve ilgisinde hiçbir değişiklik olmadığını hissedecektir.
Çocuğa ayrılan özel zamanların yanı sıra, tüm ailenin birlikte katılabileceği ortak faaliyetlere de mümkün olduğunca yer verilmelidir.
Çocuğunuzdan yaşının üzerinde olgunluk beklemeyin.
Kardeşi ile ilgili verilen basit sorumlulukların dışında çocuktan, ‘sen artık abla oldun’ gibi ifadelerle yaşının, gelişiminin üzerinde bir olgunluk göstermesi beklenmemelidir.
Benzer şekilde, eve sıklıkla gelip giden kişiler önceden uyarılmalı, çocuğa ‘artık bir kardeşin olacak, o küçük sen büyüdün, pabucun dama atıldı’ gibi konuşmalar yapılmamalıdır.
Çocuğunuzun kardeşi hakkındaki duygularını ifade edebilmesine fırsat verin.
Anne-baba, çocuğun kardeşi hakkındaki olumsuz duygularını reddedip aşırı tepkiler göstermek yerine; bunları tanımalı, çocuk ile neler hissettiği konusunda paylaşımda bulunmalı ve bu duygularının zarar verici olmayacak şekilde açığa çıkmasını sağlamalıdır.
Çocuklar arasındaki tartışmalarda hakem rolü oynamayın.
Zarar verici bir durum olmadıkça anne-baba kardeş ilişkilerinde araya girmemeli, kardeşler arasındaki anlaşmazlıklara karışmamalı, sorunu kendilerinin çözmesine fırsat vermelidir.
Anne-babanın kardeşler arasındaki tartışmalara ‘kim başlattı’ ya da ‘sen büyüksün/küçüksün’ şeklindeki yaklaşımı, mevcut durumu daha da gergin hale getirebilir ve kardeşleri daha da birbirinden uzaklaştırabilir.
Çocuklarınızı birbirleriyle kıyaslamayın.
Çocuklar arasında yapılan karşılaştırmalar kardeşler arası rekabeti yoğunlaştırır, kıskançlık duygularını arttırır ve kıyaslama yapılan herhangi bir konuda çocuğun kendini yetersiz hissetmesine neden olabilir ve benlik saygısını zedeleyebilir.
Anne-baba, kardeşleri birbiriyle kıyaslamak yerine, kendi aralarında işbirliği yapmaları konusunda desteklemelidir. Her çocuğun güçlü ve zayıf yönleriyle kendine özgü bir birey olduğu unutulmamalıdır.
Pelin Kuzugüdenli
Tarih: 2016-03-02 01:56:16 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Kardeş Kıskançlığı Nedir
Pelin Kuzugüdenli
Öfke, korku ve kaygı, kıskançlık, sevinç insanın doğası gereği hayatın her döneminde yaşanması doğal duygulardır. Çocuk da duygusal gelişim sürecinde bu olumlu ve olumsuz duyguları doğal bir şekilde yaşar. Ancak duyguların yaşanma sıklığı, yoğunluğu, şekli çok önemlidir. Bu da önemli ölçüde çocuğun kişilik özelliklerinin yanı sıra, çevresindeki kişilerin tutum ve davranışlarına bağlıdır.
Kıskançlık, kişinin sevdiğini başkasıyla paylaşamaması ya da sevdiği insanların gözünde değerini, yerini kaybetme endişesinden kaynaklanabilir.
Çocuk için, en çok sevdiği ve sevildiğini hissettiği anne-babasını ve onlardan gelen ilgiyi kardeşiyle paylaşmak zorunda kalmak, kardeşine karşı kıskançlık duygusu yaşamasına neden olabilir. Kardeş kıskançlığı gerçekte doğal bir duygudur ancak bu duygu çok yoğun ve şiddetli bir şekilde yaşanırsa önemli bir problem olarak karşımıza çıkabilir.
Kardeş kıskançlığının belirtileri nelerdir?
Kardeşi olmadan önce tüm ailenin ilgi ve sevgi odağı olan çocuk, kardeşinin gelişi ile birlikte sevgi ve ilgiyi paylaşmak zorunda olduğunu hissedebilir ya da artık eskisi gibi sevilmediğini düşünerek aileden uzaklaşıp içe kapanabilir.
Alt ıslatma, parmak emme gibi davranışlarla önceki gelişim dönemlerine gerileme görülebilir.
Yeme problemleri göstererek ya da kabus gördüklerini, yalnız uyuyamadıklarını veya çişlerinin geldiğini söyleyerek, çeşitli bahanelerle ilgiyi kendi üzerlerine çekmeye çalışabilirler.
Sıklıkla anne-babalarına ‘beni seviyor musunuz?’ ya da ‘hangimizi daha çok seviyorsunuz’ gibi sorular sorabilirler.
Bazı çocuklar, kardeşlerine karşı kıskançlık duygularını açıkça ortaya koyabilir. Kardeşine vurabilir, oyuncaklarını kırabilir, bağırabilir.
Buna karşılık bazı çocuklar, kıskançlık duygularını bastırarak kardeşlerine karşı aşırı sevgi gösterilerinde bulunabilir. Bu davranışlarının temelinde genellikle anne-babanın sevgisini kaybetme ya da tepki alma korkusu vardır.
Evden, anneden ayrılmak istememe görülebilir. Mide bulantısı, baş ağrısı gibi psikosomatik şikayetler de bulunabilir.
Huzursuz, sıkıntılı ve sinirli olabilirler. Çevresindeki kişilere, kendilerine ya da eşyalara yönelik öfke ile birlikte saldırgan davranışlarda bulunabilirler.
Kardeş kıskançlığının nedenleri nelerdir?
Kardeş kıskançlığının derecesi önemli ölçüde, yeni çocuğun doğumu ile birlikte anne-babanın tutumlarındaki değişikliklere, kardeşler arasında yaşananlara yaklaşım tarzlarına bağlıdır.
Kardeş kıskançlığının yoğunluğunu etkileyen bir diğer faktör, kardeşler arasındaki yaş farkıdır. Yaş farkı az olan kardeşler arasında genellikle daha fazla kıskançlık durumu yaşanmaktadır.
Anne-baba ile birlikte çevredeki diğer insanların bazı tutumları da kıskançlık duygularını arttırabilmektedir. Sadece küçük çocuk ile ilgilenilmesi, büyük çocuğa ‘sen artık büyüdün’ gibi ifadelerle ikinci plana itilmiş gibi bir durum yaşatılması, çocukların birbirleriyle kıyaslanması kardeşler arasında daha yoğun bir kıskançlık durumuna neden olabilir.
Bazı çocuklar mizaç özelliklerinden dolayı da daha kıskanç olabilir.
Ailenin cinsiyete dair bir tercihi varsa ve bu durumu çocuklarına yansıtıyorsa, cinsiyete bağlı olarak da çocukta kıskançlık görülebilir.
Aile neler yapabilir?
Kardeşi doğmadan önce, çocuğunuzu bu duruma hazırlayın.
Anne-baba, bir kardeşinin olacağını çocuğa anlayabileceği bir şekilde açıklamalı, ev ortamında bazı geçici değişikliklerin olabileceğini, örneğin eve misafirlerin gelebileceğini, annenin her zamankinden daha yorgun olabileceğini, bazı gereksinimlerinden dolayı bebekle daha fazla vakit geçirmek zorunda kalınacağını ancak zamanla bu durumun düzene gireceğini anlatmalıdır.
Çocuğunuza kardeşi ile ilgili sorumluluklar verin.
Bebeğin giydirilmesine yardım etme, biberonunu getirme gibi bebek ile ilgili bazı işleri kontrollü olarak çocuğa yaptırmak, çocuğun kardeşine daha çabuk alışmasına, onu sahiplenme ve koruma duygularının gelişmesine, sorumluluk alabilmesine yardımcı olabilir.
Çocuğunuz ile nitelikli zaman geçirmeye özen gösterin.
Anne-baba, her çocuğa ayrı zamanlar ayırarak birlikte bireysel etkinliklerde bulunmalıdır. Böylece çocuk özel olduğunu, önemsendiğini, ailesinin sevgi ve ilgisinde hiçbir değişiklik olmadığını hissedecektir.
Çocuğa ayrılan özel zamanların yanı sıra, tüm ailenin birlikte katılabileceği ortak faaliyetlere de mümkün olduğunca yer verilmelidir.
Çocuğunuzdan yaşının üzerinde olgunluk beklemeyin.
Kardeşi ile ilgili verilen basit sorumlulukların dışında çocuktan, ‘sen artık abla oldun’ gibi ifadelerle yaşının, gelişiminin üzerinde bir olgunluk göstermesi beklenmemelidir.
Benzer şekilde, eve sıklıkla gelip giden kişiler önceden uyarılmalı, çocuğa ‘artık bir kardeşin olacak, o küçük sen büyüdün, pabucun dama atıldı’ gibi konuşmalar yapılmamalıdır.
Çocuğunuzun kardeşi hakkındaki duygularını ifade edebilmesine fırsat verin.
Anne-baba, çocuğun kardeşi hakkındaki olumsuz duygularını reddedip aşırı tepkiler göstermek yerine; bunları tanımalı, çocuk ile neler hissettiği konusunda paylaşımda bulunmalı ve bu duygularının zarar verici olmayacak şekilde açığa çıkmasını sağlamalıdır.
Çocuklar arasındaki tartışmalarda hakem rolü oynamayın.
Zarar verici bir durum olmadıkça anne-baba kardeş ilişkilerinde araya girmemeli, kardeşler arasındaki anlaşmazlıklara karışmamalı, sorunu kendilerinin çözmesine fırsat vermelidir.
Anne-babanın kardeşler arasındaki tartışmalara ‘kim başlattı’ ya da ‘sen büyüksün/küçüksün’ şeklindeki yaklaşımı, mevcut durumu daha da gergin hale getirebilir ve kardeşleri daha da birbirinden uzaklaştırabilir.
Çocuklarınızı birbirleriyle kıyaslamayın.
Çocuklar arasında yapılan karşılaştırmalar kardeşler arası rekabeti yoğunlaştırır, kıskançlık duygularını arttırır ve kıyaslama yapılan herhangi bir konuda çocuğun kendini yetersiz hissetmesine neden olabilir ve benlik saygısını zedeleyebilir.
Anne-baba, kardeşleri birbiriyle kıyaslamak yerine, kendi aralarında işbirliği yapmaları konusunda desteklemelidir. Her çocuğun güçlü ve zayıf yönleriyle kendine özgü bir birey olduğu unutulmamalıdır.
Pelin Kuzugüdenli
Tarih: 2016-03-02 01:56:16 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx